12-13 ARALIK 2009
Hafta sonumuzu Karadeniz bölgesinde hedeflediğimiz iki ilginç kesişim noktasıyla değerlendirmeye karar verdik.
41N 33E
Ankara’dan yola çıkarak eski İstanbul yoluna devam ettik. Çerkeş üzerinden D100 karayoluna bağlanarak sağa döndük. Buradan yaklaşık 1 km sonra, haritamıza göre Erkeç köyü yakınındaki noktaya dolaylı olarak ulaşıyor gibi görünen köy yoluna girerek kuzeye yöneldik. Malesef belirtilen yolların bir çoğu hayali çıktı. Karmaşık ve tabelasız köy yollarında noktaya yaklaşabilmek için uğraşıp durduk. Bir süre sonra nerede olduğumuzu anlamaya çalışmaktan vazgeçip topoğrafyayı yorumlayarak devam etmeye karar verdik. Son derece karmaşık bir yolculuktan sonra Dökecek köyü tarafından asfalta bir yola çıktık. Bir kaç defa da yolda geçenlerden yardım alarak İmamlar, Koltuk ve Taşoğlu köyleri üzerinden Erçek köyü tabelalarını bulduk. Bu aşamaya kadar o kadar çok değişik yol ve kavşaktan geçtik ki kafamız müthiş derecede karıştı. En sonunda yer ve yön duygularımızı kaybetmiş bir şekilde noktaya 120 metre yaklaşmayı başardık ve geceledik.
Sabah vahşi bir arazi ayaklarımızın altında uzanıyordu. Marşa bastık, akü bitmiş! Neyse ki yanımızda yedek seyyar akümüz vardı. Tedbirli olmak her zaman iyidir. Kısa bir kır yürüyüşüyle noktayı tamamladık ve yönümüzü hızla Sinop’a çevirdik.
42N 35E
Yolda Kastamonu’yu ziyaret edip öğlen yemeği yedikten sonra yemyeşil yollardan devam ettik. Hanönü’nde ana yolu terkedip Ayancık dağ yolundan Karadeniz’e indik. Kimsenin geçmediği bu ıssız yol o kadar manzaralıydı ki defalarca durup fotoğraf çektik. Yöre el değmemiş doğası ve şirin yayla köyleri ile harika bir dokuya sahip.
Dalgalı Karadeniz, bakir dağlar ve bol virajlı yollar…Doğrusu keyfimiz yerinde. Sinop’a ulaşmadan Abalı köyünü 1 km kadar geçip sağa giden asfalt yoldan güneye döndük. Buradan Fidanlık köyünü hedefleyerek ve noktaya yaklaşan mantıklı yolları takip ettik. Bir sonra yol çok bozuldu, arabanın altını bir kaç defa çarptık. Oldukça vahşi arazide dikenli çalılar ve çitlerin üzerinden atlaya zıplaya noktaya 500 metre yürüdük. Kayın ağaçlarının sarı yaprakları gün batımıyla birlikte harika renklere büründüler.
Noktadan sonra yön bulma cihazımızın da yardımıyla başka bir yoldan sahil yoluna geri inerek Sinop’a vardık. Sinopta kısa bir gezinin ardından Ankara yolunu tuttuk.